11 Haziran 2022 Cumartesi

 

Why science can never be the thing it is meant to be


According to our current bias, which we believe to be objective, science is the search for knowledge and its application with the aim to acquire understanding of the natural world by following a methodology based on evidence.

In the light of the above definition scientific methodology should include the following properties:

·         Objective observation backed by measurement and data

·         Evidence

·         Experimenting with the purpose to test the hypothesizes

·         Repetition

·         Analysis and assessment

Now as you can see, all the activities that have to imply a scientific methodology are based on human perception, even if this perception is backed with some kind of “objective data” from devices or apparatus of measurement, because these same devices and apparatus were invented exactly according to our theories, we derived from our so-called “objective observations”. So, to find the real truth about science we have to delve deeper into the truth of human perception. We all can already agree that our entire world is shaped by our five senses with the help of our mental faculties, but we can also easily say that mental derivatives that are not backed by the five senses seem to be ignored and labeled as not scientific or as fantasies. Having mentioned that, I would like to make a brief investigation all together upon the qualities and limits of our perceptions. Let us think of a blind man who has no means of sight, all his dimensional perception would be limited to the touch point of objects and because of this his entire theory about the world would be entirely different from the one of a man whose whole equipment of senses is intact. This example would have to be sufficient to give an insight that no perception could be objective or otherwise said unbiased, even if we speak of a group perception or so. If you dare to acquire more info about perceptions please read the book “Tertium Organum”, P.D.Ouspensky. This conclusion makes us think that science is just a result of a human consensus and thus in this context all the other attributes of science loose its meaning.

5 Ekim 2020 Pazartesi

Güvenlik Üzerine

Güvenlik Üzerine

    En başından beri, doğası anlık ve akışkanlık olan bir evrende mükemmel bir şekilde güvende olma isteğinin bir çelişki olduğu açık olmalıdır. Ancak çelişki, güvenlik *arzusu* ile değişimin *gerçeği* arasındaki basit çatışmadan biraz daha derindir. Güvende olmak, yani yaşam akışından korunmak istiyorsam, yaşamdan ayrı olmak istiyorum demektir. Fakat beni güvensiz hissettiren tam da bu ayrılık duygusudur. Güvende olmak "Ben"i izole etmek ve güçlendirmek anlamına gelir, ancak beni yalnız ve korkmuş hissettiren tam da bu izole bir "Ben" olma hissidir. Başka bir deyişle, ne kadar çok güvenlik elde edebilirsem, o kadar çok güvenlik arzusu içinde olacağım.

Daha açık söylemek gerekirse: Güvenlik arzusu ve güvensizlik hissi aynı şeydir.

Alan Watts

Filozof

Aydınlanma Üzerine

 

Aydınlanma Üzerine

    Özenli bir sosyal yapı inşa edebilirsiniz, ama psikolojik karanlık ve çekişme anlaşılmadığı sürece, özenle inşa edilmiş yapıyı daima altüst ederler. Riayet eden şey fazilet içinde asla çiçek açamaz. Özgürlük olmalı ve özgürlük ancak kıskançlık, açgözlülük, hırs ve güç arzusunun tüm problemini anladığınızda gelir. Karakter denen olağanüstü şeyin çiçek açmasına izin veren yegane şey özgürlüktür. Dışsal anlamda, gayri psikolojik olarak topluma bağımlısınız. Ama toplumdan özgür olmak psikolojik özgürlük anlamına gelir, yani hırs, kıskançlık, açgözlülük, güç, pozisyon ve prestijden tamamen özgür olmak demektir. 

Aydınlanma bir lider veya bir öğretmen aracılığıyla gelmez; kendi içinde ne olduğu anlayışı ile gelir.

22 Mart 2012 Perşembe

Sağlık üzerine - J. H. TILDEN'in "Toksemia" kitabından alıntı

İTHAF
Bir doktor ya da doktor olmayan kimse tarafından, tüm sözde hastalıkların mükemmel bir anlayışını sağlayan ve hastalığın sebebini açıklayan felsefeden başka ne istenebilir ki? Hastalığın sebebini bilmek, sıradan bir insan için bile hastalık oluşumunu önlemek ve tedavi olmak konusunda güvenilebilir bir bilgi sağlamaktadır. İnsanlar hastalığı nasıl önleyeceklerini bilirse, rasyonel bağışıklık kazandıran yöntemi de bileceklerdir. Hastalığın ve tedavinin gerçekte ne olduğuna dair güvenilebilir bilgi insanın kurtuluşudur; ve bu bilgiyi Toksemi (Toxemia Explained) kitabını dikkatlice ve anlayışla okumak için gerekli olandan daha fazla çaba harcamadan elde etmek mümkünse, herhangi birinin, profesyönel olsun ya da olmasın, bu bilgiden yoksun yaşaması için çok az mazereti vardır. Bilgi güçtür. Sağlığı elde etme bilgisi en büyük gücü vermektedir. Çok az insan hastalığın nedeni hakkında bir bilgiye sahiptir. Bu kitap onlara ve onlara sağladığı tıbbi hurafelerden arındırılmış özgürlüğe adanmıştır. —J. H. TILDEN.

ÖNSÖZ
Çok eski zamanlardan beri insan hep bir kurtarıcı aramıştır; ve bir kurtarıcı aramadığı zaman da o hep bir tedavi arayışında olmuştur. İnsan ataerkile inanmaktadır. İnsan, herhangi bir şeyi elde etmek için ödediğimiz en büyük bedelin, bize verilerek ona sahip olmak olduğunu bilmeden, karşılığını vermeden bir şey elde etme arayışı içindedir.
Kurtuluşu kabul etmek yerine, onu hak etmek daha iyidir. Bir tedaviyi satın almak, onun için dilenmek ya da çalmak yerine, hastalığı önlemek daha iyidir. Hastalık insanın kendi oluşturduğu bir şeydir ve tedaviyi satın almaktan daha büyük bir akılsızlık tedaviye inanmak cehaleti içinde kalmaktır.Yanlış kurtuluş ve tedavi teorileri insanı zihinsel dilenci haline getirmiştir, oysa insan, hastalıktan kendi kurtuluşunu sağlamayı başaramamış ve insanoğlunun dünya üzerindeki asırlar süren varoluşu boyunca tek bir tedaviyi keşfedememiş bir mesleğin kölesi olmak yerine, kendi kurtuluşunun belirleyicisi ve kesinlikle kendi doktoru olmalıdır.